3 Mart 2011 Perşembe

İçimdeki hayvanlar

içimde bir hayvanlar alemi barındırıyorum ben. doğal yaşam alanlarından koparılmış, dar alanda kısa paslaşmalar yapan hiperaktif maymunlar, tüm gün bir camekanın arkasında yapacak başka bir şey bulamadığı için sinsi sinsi dolanan yılanlar (soğukkanlı hayvanlar olmalarına rağmen zaman içerisinde ferhundeyle sıkı bir dostluk geliştireceklerdi), mutluyken ötüşen kuşlar, kabuklu yiyecek atıldığında -allah muhafaza- alayına gidebilecek bir kaplan.bu kaplan başka kaplan. hikayesi de başka bir zaman. bütün bunların başına da biri gerekti tabiki. adı ferhunde, küçüklükten yetişme profesyonel bir hayvan terbiyecisi. aslına iki yüzlü olduğunu ben biliyorum.bu kadar hayvanın arasında hayatta kalabilmek için böyle bir karakter geliştirmiş hemen öyle ayıplamayın. çoğu zaman işini iyi yapar ama..işte bazen, beyninizde gezinen böcekleri  öldürsün diye zehir verirsiniz eline gider öldürüceğine sopayla dürter hepsini. mırıl mırıl gezinen ayak seslerinden rahatsızken siz, bir bakarsınız çift kale maç yapılıyor içinizde. ama atamıyorum işten ferhundeyi. ona muhtacım biliyor, iyi de kullanıyor bunu. çünkü ferhunde işinde gerçekten iyi. hem onu atarsam içimdeki hayvanları ne yapacağım ben? anlayacağınız burada anlatılanlar aslında ferhundenin günlük yaşamından parçalar. ve geçmişinden de. çünkü ferhunde de bir fil hafızası var. bir fil hayvanıyla büyümesinin sonucu tabiki. aslında sizin de tanıdığınız bir fil bu. bu da başka bir hikaye.bir gün onu da anlatır sizlere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder